Mila Kunis: “Kendimi Seksi Biri Olarak Görmüyorum”

Başarılı film yıldızı Mila Kunis, yabancı bir genç kız dergisi olan  Cosmogirl ile röportaj yaptı. Geçtiğimiz günlerde, bir içki markası olan, Jim Beam‘in evrensel sözcüsü seçilen Mila bu röportajında Beyoncé‘den Jennifer Lawrence‘e, seksilikten Oscar törenlerine birçok konudan bahsetti. İşte röportajın tamamı;

Soru: Kadın dergileri için de erkek dergileri için de fotoğraf çekimleri yapıyorsun. Bu ikisi arasındaki fark ne?

Mila Kunis: Giydiğiniz kıyafet miktarı. (gülüyor) Cosmo gibi bir dergi için kısa elbiseler giyersiniz, size sürekli yaptırdıkları belirli bir poz vardır, gülümsersiniz ve saçlarınız kabarık olur. Maxim için ise yarı çıplak olursunuz. Çok farklı.

Soru: Erkek dergileri için yaptığın bazı çekimlerde aşırı seksisin. Kendini seksi biri olarak görüyor musun?

MK: Oh hayır hayır. Gerçekten görmüyorum. Seksi olmayan biri olarak da görmüyorum ama… “Seksi” kendimi tanımlamak için kullanacağım 40 sıfatın içinde üstlerde yer almazdı sadece. Kendimi öz güvenli biri olarak görüyorum. Ama eğer biri beni seksi olarak görüyorsa tartışıp “Hayır değilim, sen delisin” demem. Nazikçe “Teşekkür ederim” derim. 

Soru: Seksilikten bahsetmişken, hayallerindeki randevu gecesi nasıl?

MK: Anlatayım: “Beyaz tişört gecesi” olarak adlandırdığımız bir şey var. Kot pantolon ve beyaz tişört giyerek randevuya gitmek anlamına geliyor. Süslü şeyler değil, sadece yapmaya bayıldığınız şeyler. Bowling de olsa, akşam yemeği de olsa, bir peynirciye gidip şarap içmek de olsa, dışarıda dolaşmak da olsa fark etmiyor. Bence bu yapılabilecek en iyi şey. Ve bazen ise sadece evde kalmak hoş oluyor. 

Soru: Jennifer Lawrence ile tanıştın mı?

MK: Evet.

Soru: Peki bu deneyim nasıldı?

MK: Başka insanlar hakkında tartışmam. Bu onların bana davranmasını istediğim şekle aykırı olur, bilirsin. 

Soru: Peki. Miley Cyrus mı Beyoncé mi?

MK: Beyoncé. Miley‘ye karşı değilim ama bu adil bir soru değil. Ama bence Miley Cyrus da Beyoncéderdi çünkü Miley harika biri ama genç. Beyoncé kendini kanıtlamış olan biri. 

Soru: E! kanalının Fashion Police (Moda Polisi) programının hayranı mısın?

MK: Hayır, umurumda değil. Size dürüst bir şekilde E!ye saygı duyduğumu ama izlemediğimi söyleyebilirim.

Soru: Genel olarak kırmızı halı kıyafet eleştirmenleri hakkındaki düşüncelerin neler?

MK: Sürekli düşünceler bombardımanına uğramak sizi ciddi anlamda etkilemez çünkü herkesin bir düşüncesi vardır.

Soru: Oscar törenine katılacak mısın?

MK: Hayır.

Soru: Oscar ile ilgili planların neler?

MK: Katılmamak. 

Soru: Peki izleyecek misin?

MK: Hayır. Oscar’a saygı duyuyorum, ben de Akademi’nin bir parçasıyım – her yıl oy veriyorum. Buna bayılıyorum ama tuhaftır ki genellikle o gün şehir dışına çıkarım ve geldiğimde de kimin kazandığını duyarım. Bu kadar.

Soru: Neden Jim Beam’in uluslararası sözcüsü oldun?

MK: Benimle iletişime geçtiler, ben de aile-iş duygusu olan şirketlere karşı kendimi yakın hissederim. Oradaki insanlarla tanıştığımda şirket için çalışan biri değilmişim de şirketin bir parçasıymışım gibi hissetim. Bu hoştu.